BAĞIMLILIK

BAĞIMLILIK

Bağımlılık, bir maddenin yaşamı ve sağlığı olumsuz etkilemesine rağmen kullanımına devam edilmesidir. Bağımlılığın bir tanımı da, maddeyi kullanmaya başladıktan sonra kişinin kendisini durduramamasıdır. Bağımlılık tekrarlama ve düzelme dönemleriyle gidebilen kronik bir beyin hastalığıdır. Bağımlılığın davranışsal, sosyal, biyolojik ve genetik nedenleri vardır; ancak hiçbir neden bağımlılığı tek başına açıklamaya yeterli değildir. Madde kullanımının bağımlılığa dönüşmesinde birçok etken olmasına rağmen, bu temelde biyolojik bir süreçtir. Kişinin ruhsal özellikleri, genetik yatkınlığı, çevresel faktörlerin etkisi, maddeye ulaşabilirliği, aile yapısı, toplumsal çevresi ve kültürel özellikleri, kişinin madde kullanmaya başlamasında ve bu kullanımın bağımlılığa dönüşmesinde en önemli etkenlerdir. Madde kullanan herkes için bağımlı olma riski vardır. Çünkü kullanımı emniyetli bir madde yoktur. Bununla birlikte dürtüsel, yenilik arayışı içinde olan, kolayca risk alan, çatışmalı bir aile ortamına sahip, ihmal edilmiş ergenler, stresle başa çıkma yöntemi olarak madde kullanan ve ailede madde kullanımının olduğu bireyler çok daha büyük risk altındadırlar.

            Bağımlılık kısır bir döngüdür. Kişi önce maddeye karşı merak duyar, ama öte yandan da maddenin etkilerinden korkar. “Bir kereden bir şey olmaz” diyerek madde kullanmaya başlayan kişi, bir kere denedikten sonra asla kullanmayacağını sanır. Fakat beklenen son bir türlü gelmez. Bundan sonraki aşamada kişi madde kullanımı ile ilgili sorununun olduğunu inkar eder ve kontrolün kendi elinde olduğunu, maddeyi istediği zaman bırakabileceğini zanneder ve buna inanır. Madde bağımlılığı gelişen kişiler, bağımlısı olduğu maddeleri tasarladığından daha fazla almaya başlarlar. Kullandıkları maddeleri temin etmek, kullanmak ya da etkilerinden kurtulmak için çok fazla zaman harcarlar. Bunun sonucu olarak da rutin işlerini aksatırlar. Öğrencilerde eğitim hayatında aksamalar, eve geç gelme, yalan söyleme, aileyle çatışma gibi sorunlar görülürken, erişkinlerde işyeriyle sorunlar, aileyi ihmal etme, aileyle çatışma gibi durumlar görülür. Bağımlı bireyler fiziksel ve psikolojik sorunlarının olduğunu bildikleri halde madde kullanmaya devam ederler. . Defalarca bırakmak için karar verirler; ancak bir türlü başaramazlar. Başaramadıkları için, suçluluk ve başarısızlık hislerine kapılırlar. Bu hislerden kurtulmak için daha fazla madde alırlar.

Bağımlılığın farklı belirtileri vardır:

1.      Bağımlı olunan madde ya da davranış (kumar, oyun, internet gibi) başlayınca durdurulamaz.

2.      Bırakıldığı zaman yoksunluk yaşanır (uykusuzluk, terleme, rahatlayamama, sinirlilik gibi).

3.      Zamanının büyük bölümünü alır.

4.      Bağımlı olunan madde ya da davranış yüzünden sorumluluklarını yerine getirememeye başlar (iş ya da okulda sorunlar yaşamak, çocuğuna bakamamak gibi).

5.      Zaman içinde kullanılan madde ya da davranışın miktarı artar.

6.      Bağımlı olunan madde ya da davranışı bırakmak için sonuç vermeyen girişimleri vardır

7.      Tekrar kullanmak ya da davranışı yapmak içim şiddetli arzu duyulur

8.      Zarar görmeye rağmen devam eder.

Tedavi

Bağımlılık tedavisindeki en önemli nokta, kişinin tedavi olma hususundaki isteği ve motivasyonudur. Tedavinin etkili olması için kişi; sadece madde kullanımı ile ilgili sorunlarını değil, diğer biyolojik, psikolojik ve sosyal sorunlarını da çözmeye niyetlenmiş olmalıdır. Kişi yaşamını değiştirmedikçe ve bırakmayı istemedikçe tekrar başlama sık görülür. Uygulanacak olan tedavi kişinin hukuki, sosyal, tıbbi, psikolojik ve psikiyatrik sorunlarını da kapsayacak şekilde planlanmalıdır.. Bağımlılık tedavisindeki hedef; madde ya da davranışın bırakılması ya da azaltılması, yasal olmayan etkinliklerde azalma, işlevsellikte artma, aile ilişkilerinde, ruhsal durumda, beden sağlığında düzelme ve stresle başa çıkma becerilerinin arttırılmasıdır. Tedavi yöntemleri içerisinde ilaç tedavileri, psikoeğitim, psikoterapi ve hasta/ailesi için danışmanlık hizmetleri yer alır. Tedavinin etkinliği için hastanın yeterli süre tedavide kalması gerekmektedir. Yapılan çalışmalar, maddenin bırakılmasından sonra geçen ilk 3 ayın çok kritik olduğunu göstermektedir. Tedavi için başvuran kişilerin büyük bir kısmı tedavi programını tamamlamadıkları için nüksleri de sık olur. Bağımlı bireylerin yeniden maddeye başlaması hususunda stresli olaylar sonrasında yaşanılan sıkıntıya tahammül edememelerinin tetikleyici etken olduğu  bilinmektedir. Psikoterapi ve danışmanlık hizmetleri  ile sorun çözme becerilerinin artırılması, etkili duygu düzenleme stratejilerinin geliştirilmesi, insan ilişkilerinde ve toplumda işlevselliğin geliştirilmesi hedeflenir.

İnstagram