CİNSEL İŞLEV BOZUKLUKLARI
Araştırmalara göre her üç kişiden biri cinsel yaşamının herhangi bir döneminde en az bir cinsel işlev bozukluğu yaşamaktadır. Cinsel işlev bozuklukları; cinsel istek, uyarılma, orgazm olma ve cinsel birleşim sırasında ağrı hissiyle birlikte görülen sorunlar olmak üzere farklı şekillerde sınıflandırılmaktadır. Ereksiyon sorunları, kadınlarda orgazm sorunları, kadınlarda cinsel istek/uyarımla ilgili sorunlar, cinsel birleşme sırasında ağrı/acı hissetme, erkeklerde cinsel isteğin azalması, erken boşalma sık görülen cinsel işlev bozuklukları arasında yer alır. Cinsel işlev bozukluğu fiziksel (hormonal sorunlar, şeker hastalığı, kalp damar hastalıkları), psikolojik (kaygı, depresyon) ve çevresel (yetersiz cinsel eğitim) faktörlerden kaynaklanabilir.
Cinsel işlev bozukluğunda cinsel terapi, davranışçı terapiler ve medikal tedavinin kullanımı oldukça yaygındır. Cinsel terapi, cinsel işlev bozukluğu yaşayan pek çok çiftte etkili sonuçlar vermektedir. Davranışçı müdahaleler ve çeşitli teknikler aracılığıyla özellikle uyarılma ve orgazm ile ilgili yaşanan sorunlarda ilişkiyi güçlendirecek nitelikte becerilerin kazandırılması; kaygı yaşanan durumlarda kaygının giderilmesi ve çiftlerin arasında sağlıklı bir etkileşim kurması amaçlanır.
