Hayat bazen bize travmatik yaşantılar sunar. Yoğunlukları ve sıklıkları kişiden kişiye değişse de, bu yaşantılar hayatın kaçınılmaz bir parçasıdır. Araştırmalar travmatik olaylara bireylerin verdikleri tepkilerin farklı olabileceğini göstermektedir. Zorluklar ortaya çıktığında, bazı insanlar tamamen bunalmış hissederken, bazıları bu deneyimden olumlu bir şekilde dönüşmüş olarak çıkarlar. “Tavma Sonrası Büyüme” ve “Travma Sonrası Gelişim” gibi ifadelerle anlatılan bu durum büyük yaşam krizleri veya travmaların ardından bireyde meydana gelen derin kişisel gelişimi tanımlar.
Bu gelişim çeşitli alanlarda kendini gösterir:
-Zor deneyimler genellikle daha fazla dayanıklılık ve direnç aşılar, bireylerin gelecekteki zorluklarla yeni keşfedilmiş bir güvenle yüzleşmelerine yardımcı olur. Stresli yaşam olayından kurtulan insanlar genellikle kendilerine "Bununla başa çıkabildiysem, her şeyle başa çıkabilirim" derler.
-Zorluklardan geçmek, kişinin hayatın nimetlerini takdir etme yeteneğini artırır. Hayatı tehdit eden durumlar veya ciddi hastalıklar geçirmiş insanlar, sadece hayatta oldukları için yeni keşfedilmiş bir minnettarlık geliştirirler. Araştırmalar, şu anda travma geçirenlerin olumlu anları takdir etmekte zorlanabileceğini, ancak daha önce travmayla yüzleşmiş ve üstesinden gelmiş bireylerin hayatın küçük zevklerinden daha fazla keyif alma olasılığının daha yüksek olduğunu göstermektedir.
-Büyük zorluklar genellikle insanları daha önce düşünmedikleri yeni yolları keşfetmeye teşvik eder ve yeni fırsatlar yaratır.
-Bazı bireyler sevdikleriyle, bazıları ise acı çekmiş başka insanlarla derin bağlar kurarak büyük bir şefkat duygusu geliştirirler.
-Travma bir kişinin hayata bakışında derin değişimlere yol açabilir. Kişisel endişelerin ötesine geçerek toplumsal refahı ve huzuru içine alan daha geniş bir amaç duygusuna ilham verebilir.
Dayanıklılık ve Travma Sonrası Büyüme, birbiriyle ilişkili görünse de aynı şey değildir. Dayanıklılık, zorluklardan hızla toparlanmayı içerirken, Travma Sonrası Büyüme, travma ile derin bir şekilde sarsılan bir bireyin derin psikolojik değişiklikler geçirmesi, temel inançlarını yeniden değerlendirmesi, mücadele etmesi ve sonuçta “büyüme” deneyimlemesi durumunda ortaya çıkar.
Travma Sonrası Büyümeyi Etkileyen Faktörler
Çalışmalar dışa dönük ve yeni deneyimlere açık kişilerin Travma Sonrası Büyüme yaşama olasılığının daha yüksek olduğunu göstermektedir. Çünkü dışa dönük bireyler daha fazla sosyal destek arama eğilimindedir, yeni deneyimlere açık bireyler ise zorluklara yanıt olarak inanç sistemlerini yeniden değerlendirmeye daha isteklidir. Kadınlarda erkeklere göre Travma Sonrası Büyüme’nin nispeten daha yüksek olduğu bilinmektedir. Genetik faktörler ve bilişsel gelişim de bireyin travma sonrası gelişiminde etkili olan önemli faktörler arasında yer alır.
Hayatta zorluklar kaçınılmazdır. Ancak bir zorlukla karşılaştığınızda kişisel dönüşüm ve gelişim de yaşayabileceğinizi unutmayın. Bu nedenle, zorluklarla karşılaştığınızda, üstesinden geldiğiniz geçmiş zorlukları düşünmek için bir dakikanızı ayırın. Gücünüzü fark edin, mücadelenin geçeceğine güvenin ve gelişim için kendinize bir şans verin.
Uzm. Dr. Mustafa Akan Kütahya doğumludur. Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi’nden 2010 yılında mezun olarak tıp doktoru ünvanını almıştır. Psikiyatri uzmanlık eğitimini 2016-2020 yılları arasında İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı’nda tamamlamıştır. Asistanlık yaptığı süre boyunca duygudurum bozuklukları, psikotik bozukluklar, anksiyete bozuklukları, alkol - madde kullanım bozuklukları, konsultasyon liyezon psikiyatrisi, geriatrik psikiyatri ve adli psikiyatri birimlerinde çalışmış, ilgi duyduğu alanlar üzerinde bilimsel araştırmalar yürütmüştür.
Bursa Gemlik Devlet Hastanesi, Cihatlı, Gemlik/Bursa